Lohusalık Dönemi

Lohusalık (Doğumdan Sonraki Dönem)

Lohusalık, doğum sonrasındaki altı haftalık süreyi ifade eder. Lohusalıkta hamileliğinizin sizde oluşturduğu değişiklikler ( fizyolojik ve psikolojik değişimler ) gebelik öncesindeki haline geri döner. Bütün organların ve sistemlerin hamilelik öncesindeki durumuna dönmesi aynı zaman diliminde olmayabilir. Ancak altı haftalık süre içinde yavaş yavaş vücudunuz eski halini alır.

Lohusalık kendi içinde 3 döneme ayrılır:

1. Çok erken lohusalık: Doğumunuzdan sonraki ilk 24 saati kapsar.
2. Erken lohusalık: Doğumunuzdan sonraki ilk bir haftayı kapsar.
3. Geç lohusalık:  Erken lohusalık sonrasındaki 5 haftayı kapsar.

Üreme organları 6 haftalık lohusalık dönemi sonrasında normal haline döner. En belirgin değişiklik rahim boyutlarında olur. Bebeğini emzirmeyen annelerin büyük bir kısmı ve bebeğini emziren annelerden de bazıları bu dönemden itibaren artık adet görmeye başlar.

Lohusalık dönemini birkaç başlık altında incelemek mümkündür:

• Hüzün: Dokuz aylık hamileliğiniz boyunca hem siz hem de eşiniz gebeliğe uyum sağlamak adına birçok evreden geçtiniz. Siz doğum denilen mucizeyi gerçekleştirmek adına gereken fiziksel çabayı gerçekleştirdiniz. Eşiniz de kaygılar içinde sürece dahil olmaya çalıştı. Artık siz, eşiniz ve bebeğiniz hep birlikte evinizdesiniz ve bunlar hayatınızın en mutlu günleri…

Hastaneden dönüşte evdeki ilk günlerde, sebebini açıklayamadığınız bir hüzün duyabilirsiniz. Bunun nedeni pek çok şey olabilir:

• Belki heyecanlı ve beklentili günlerin ardından bir hayal kırıklığı hissi duyuyor olabilirsiniz.
• Belki çok iyi beslenemiyor ya da uyuyamıyor olabilirsiniz.
• Belki anneliğin gündüz ve gece ara vermeden mesai istemesi karşısında kendinizi yetersiz hissediyor olabilirsiniz.
• Belki güç yetiremediğiniz durumlar karşısında elinizden bir şeyin gelmiyor oluşu sizi öfkelendiriyor olabilir.
• Belki duyduğunuz öfkeden ötürü kendinizi suçluyor olabilirsiniz.
• Belki bebek bakım sürecine eşiniz katılmıyor olabilir.

Sebep ne olursa olsun bütün bu durumların karşısında yapmanız gereken tek şey cesur olmaktır. Lohusalık döneminde bu hislere kapılmak çok normaldir ve genellikle lohusaların çoğunda bu hüzün hali görülür. Belki biraz sabır iyi gelir. Çünkü bu durum çok da uzun sürmez. Emin olun en geç 1-2 hafta içinde anne-babalığın gereklerine alışır, hatta zamanla keyif almaya başlarsınız. Çünkü bebeğinizin size, sizin de bebeğinize alışmanızdan sonra ebeveyn oluşunuzun ödülleri sizin için artık daha belirgin hale gelecektir.

• Yorgunluk: Lohusalık dönemindeki yorgunluk hali, en dinç ve sağlıklı kişilerin dahi hissedebileceği çok normal bir durumdur. Kısa zamanda çok iş yapmak sizi bitkinleştirebilir. Bu da herhangi bir duygusal zayıflığınızı daha da kötüleştirir.

Yapmanız gereken tek şey, yorulduğunuzu hissettiğiniz anda ufak bir mola verip dinlenmektir. İş yapacağınız bir saati, bacaklarınızı havaya kaldırıp dinlendireceğiniz bir saatle değiştirin. Lohusalığın ilk dört haftasını kendinize ayırın. İlk hafta bir hasta gibi hareket edip nekahet döneminde olduğunuzu düşünün. Sonraki üç hafta ise sadece kendinizi şımartın. Dördüncü hafta bittiğinde tamamen aktif bir şekilde ayağa kalkıp, en geç iki ay içinde ise eski hayatınıza kaldığınız yerden devam edin.

____________________________________________________________________________________________________________

Yorgunluktan Kaçınmak İçin Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler

• Banyo: Lohusalık döneminde, kendinizi iyi hissettiğiniz ve ayakta durabildiğiniz ve istediğiniz sürece duş almanızda ya da şampuan kullanmanızda hiçbir sakınca yoktur. Ancak küveti doldurarak banyo yapmak için lohusalığın sonlarını hatta bitimini beklemeniz gerekmektedir. Eğer dikişleriniz sizi rahatsız ediyorsa ya da hemoroitleriniz varsa, kanamanız olup olmadığına bakmaksızın günde üç defa ılık ve duru suda oturacak şekilde yapacağınız bir banyo sizin için rahatlatıcı bir çözüm olabilir.

• Epizyotomi ( vulvayı kesme ameliyatı ) Bakımı: Perinenin ( anüsle vajina arasındaki bölge, apış arası ) temizliğini yapmak için tuvaletten sonra yumuşak bir sabunla köpürtülmüş sünger kullanın.

Eğer ( epizyotomi yaraları ya da apış arası yırtıkları ) acı vermiyorlarsa, özel bir bakım yapmanıza gerek yoktur. Rahatsızlığınızı hafifletmek ya da geçirmek için oturma banyoları yapabilirsiniz.

• Adet Görme: Eğer doğumdan itibaren bebeğinizi emzirmiyorsanız, 4-8 hafta içerisinde yeniden menstruasyon döngünüz başlayabilir. İlk adette çok kuvvetli kanamalar olabilir. Ayrıca kanamalar içinde kan pıhtıları görülebilir. İlk adet düzensiz olabilir. Başlayıp, durup, sonra tekrar başlayabilir. Ancak ikinci adet biraz daha düzenli olacaktır. Bebeğinize meme verdiğiniz süre zarfında kanamanız gecikecektir. Ancak emzirme ile birlikte adet de görüyorsanız sakın kaygılanmayın. Çünkü adet kanamaları emzirmeye engel değildir.

• Gebeliğin Önlenmesi ( Kontrasepsiyon ): Yakın zamanda tekrar bebek sahibi olmayı düşünüyor olsanız da doğum sonrası ilk ziyaretinizde korunma ve yöntemleri hakkında doktorunuzla tartışın.

Doğumdan sonra hemen uygulanabilecek yöntemler olduğu gibi ancak biraz zaman geçmesini bekledikten sonra uygulanabilecek yöntemler de vardır. Örneğin; doğumdan sonraki 3. aya kadar diyafram takılması uygun bir yöntem değildir. Çünkü pelvisdeki ödem (şişme) henüz geçmemiştir.

Bebek emzirmek bir korunma yöntemi değildir.

• Beslenme: Eğer doktorunuz tarafından özel bir diyet verilmediyse sağlıklı, düzenli ve dengeli olası şartıyla eski beslenme düzeninize dönebilirsiniz. Ancak hamileliği fazla kilo ile tamamlamışsanız biraz dikkat etmeniz ve kilo yapan besinlerden uzak durmanız gerekebilir. Bebeğinizi emziriyor iseniz, sigara ve alkolden uzak durmanız, günlük aldığınız kaloriye ilave 500 kalori daha eklemeniz ve yaklaşık 2lt su içmeniz gerekmektedir.

• Doğum Sonrası İlk Doktor Ziyareti: Eğer lohusalık döneminde,

• 38 derece ve üzerinde ateşinizin olması,

• Karın ağrısı şikayetinizin olması,

• Epizyotomi ve sezaryen dikişlerinizde ağrı, şişlik, kızarıklık ve akıntı görülmesi,

• Göğüslerinizde hassasiyet, ısı artışı ve kızarıklık olması,

• İdrar yaparken ağrı ve yanma, idrar torbasının boşalmadığı hissinin oluşması,

• Ayaklarınızda şişlik ve kızarıklık görülmesi,

• Saatte birden fazla ped kirlenmesi, kötü kokulu akıntı ya da pıhtılı kanama gelmesi

• Doğum sonrası depresyonu bulgusu olabilecek duygulanım farklılıklarınızın 3 günden fazla sürmesi gibi derhal doktorunuzla irtibata geçmenizi gerektirecek bir durum olmazsa, doğumunuzun üzerinden 6 hafta geçtiğinde, ilk doktor kontrolünüze gitmeniz gerekir.

Bu muayenede genel fiziksel durumunuza, karın duvarınıza ve pelvis bölgenize bakılır. Ayrıca korunma yöntemleri hakkında konuşulur.

• Egzersiz: Doğumdan sonra gevşeyen karın kaslarınızı sıkılaştırmak ve güçlendirmek için en iyi yöntem midenizi içeri çekmek ve karnınızı öyle tutmaktır. Sürekli yaparak alışkanlık haline getirdiğiniz bu basit egzersizin, kaslarınızı nasıl sıkılaştırdığını ve karnınızı nasıl düzleştirdiğini göreceksiniz.

Eğer korse giyme alışkanlığınız varsa, sürekli giyerek karın kaslarınızı tembelleştirmemeniz kaydıyla ilk 1-2 hafta korse giymenizde bir sakınca yoktur.

• Sırt Bakımı: Hamileliğiniz sırasında sırtınızda aşırı bir gerilme olmuş olabilir. İlerleyen zamanlarda gereksiz sırt rahatsızlıkları çekmemek için,

• Dizlerinizi kırmadan belinizden eğilmekten kaçının

• Her türlü sırtınızı kemerleştirecek hareketten ya da konumdan kaçının.

• Bebeğinizi ya da herhangi bir ağırlığı, yüksekte ve göğsünüze yakın tutarak taşıyın.

• Bebeğinizi ya da herhangi bir ağırlığı kaldırıp indirirken vücudunuzu çevirmeden tam karşınızda tutarak hareket ettirin.

• Otururken dizlerinizi kalçanızdan yüksekte tutarak sırtınızı dinlendirin.

• İmkanınız varsa sallanan sandalyeye oturarak ileri ya da geri hareket kullanılan kas gruplarını değiştirmek kaydıyla vücudunuzu dinlendirin.

• Doğum Sonrası Cinsellik: Doğum sonrasında cinsel yaşama dönmek için 4-6 hafta kadar beklemek gerekir. Eğer epizyotomi olduysanız, ilk cinsel ilişkide bazı rahatsızlıklar hissedilebilir. Kalçaları kaldırmak için yastık kullanmak ya da pozisyon değişiktirmekle bu rahatsızlıklar giderilebilir.